top of page

Faralya Gezi Yazısı

  • uktem topcu aktas
  • 9 Ağu 2017
  • 2 dakikada okunur

Sanırım neyin içindeysek genelde dışındakini isteriz. Türkiye’de yaşarken deliler gibi yurtdışı tatillerini kovalayanlar, yurtdışında yaşamaya başladığında bir Türkiye aşığı olabiliyor.

Şehir hayatına hapsolduğumuzda Türkiyeyi İstanbul ile genellerdik, sanki başka çaremiz yokmuş gibi.. Fakat insanın her bulduğu fırsatta egeye, akdenize kaçması ne büyük nimet.

İçinde yaşadığımız memleketin kıymetini yeterince bilebilseydik eğer Dünyanın incisi olabilirdik, ben bu yaz yemişim maldivleri, phuketi dedim! :) Hoş, genelde söylediklerimin tersini illaki bir gün yaparım, yani günü gelince de maldivleri övebilirim ama şimdilik kalbimin tahtı tamamen faralya da. Anlatmaya faralya’nın tarihinden falan başlamayacağım, zaten onlar google’da var, tarih derslerine dönen gezi yazılarından hep sıkılmışımdır.

Faralya gerçekten neredeyse hiç el değmemiş bir doğaya sahip ! Tamam yollarına keşke biraz insan eli deyseymiş daha iyi olabilirmiş ama olsun en azından sırtına çantasını atan herkes istediği her an gidemiyor, buda hala bakir kalmış olmasının nedenlerinden biri.

Faralya’da bir beach veya yaya olarak gidilecek çok yer mevcut değil, butik oteller tercih ediliyor ve beni büyüleyen kendine aşık edense Perdue Butik Hotel oldu!

İçeriye adımını attığın an sana kendini çok özel hissettiren biryer Perdue, hani arasan arasan yinede bir kulp bulamazsın:) Herşeyi bu kadarmı güzel planlar, organize eder ve sizi ağırlarlar, evet aynen öyle yaparlar! 10 adet bungalov evlerden oluşan perdue, her köşesine ayrı bir konsept oluşturmuş, hangi köşesinde olmak isterseniz oradan kımıldamayarak herşeye ulaşabilirsiniz. Size verilen özel cep telefonları ile yiyecek içecek gibi ihtiyaçlarınızı olduğunuz heryere isteyebiliyorsunuz, ve bunun herhangi bir saat, süre sınırıda yok.

İşte bu konuda akan sular duruyor. Ben ki çok fazla fotoğraf çeken bir insan olmama rağmen, orada çok fotoğraf çekemedim etrafı izlemekten ama siz çekin derim, özellikle yazın akşam saat 8 gibi gün batımı başlıyor 8.30’da ise fotoğraf için ışık mükemmel oluyor, bi o kadar izlemeside şahane. Özellikle odanın önündeki dinlenme yerleri, ahşap zemin, sazlıklar, önünde jakuzin ve alabildiğince güzel bir manzara varken bu anları ölümsüzleştirmek güzel olur.

Kişiye özel sunumlar çok tatlı, bayanlar için hazırlanan taçları ile sizi karşılıyorlar ve siz otelden çıkana kadar ufak tatlı süprizler sizi bekliyor.

Dağların arasında ıssız, sessiz sakin olan yerde başka birşeye ihtiyaç duymuyorsunuz, bir köşesinde ortak kullanım ve doğal deniz suyundan yapılmış olan taş jakuzi, diğer yanda mükemmel manzarasıyla masaj bölümü, akşamları seçtiğiniz bir film ile yine çok güzel bir köşede izleyeceğiniz açık hava sineması ve özellikle restoranı! Lezzetler, malzemeler, çalışanlar muazzam, çok abartmış gibi anlatıyorum değil mi? Ama herşey aynen böyle :)

Eğer gezmeli bir rota çizdiyseniz, faralya içerisinde kesin olmalı, Fethiye Ölüdeniz’e 30 dakika, göceğe 1 saat.

Faralya da eğer perdueyi tercih ederseniz şöyle bir not ekleyeyim, ölüdenize geliğinizde oteli arıyorsunuz size bir konum atıyorlar, o konuma 15 dk kala otele haber veriyorsunuz ve özel arazi aracı sizi almak üzere yola çıkıyor, bu konum otoparka ait ve otele 3 dk mesafede fakat oradan sonra araç yolu olmadığı için sadece özel arazi aracıyla giriliyor ve otele o şekilde ulaşıyorsunuz. Civar yerlerde de bir çok butik otel ve pansiyon var araştırmanızı öneririm.


 
 
 

Comments


Tanıtılan Yazılar
Daha sonra tekrar deneyin
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Son Paylaşımlar
Arşiv
Etiketlere Göre Ara
Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page